Saç Ekimi Saç ekimi uygulaması, saç ekimi estetiği kapsamı altında hayata geçen ve kaybedilmiş saçları yeniden elde etmeye yarayan estetik bir prosedürdür. Saçların dökülmesi çok sayıda farklı sebep üzerinden gerçekleşebilir. Bazı durumlarda bölgesel bazı durumlarda da tüm saçların kaybedilmesi kişide özgüven eksikliği başta olmak üzere çok sayıda psikolojik problemin ortaya çıkmasına sebebiyet verebilir. Günümüz saç ekimi estetiğinin geldiği noktada birbirinden farklı çok sayıda yöntem üzerinden kaybedilen saçların yeniden bireylere kazandırılması mümkündür. Saç Ekimi İşlemi Ne İçerir? Çoğunlukla ense bölgesinden alınan saç köklerinin saç ekiminde kullanıldığı söylenebilir. Ense bölgesinden alınan saç köklerinin özel yöntemler neticesinde saç arzulanan bölgelere yerleştirilmesiyle saç ekimi işlemi gerçekleştirilir. Günümüzde eski tekniklere nazaran uygulama sürecinde dikiş ve kesi gibi durumların kullanılması durmuştur. Saç ekimi operasyonu çoğunlukla lokal anestezi altında gerçekleştirilmektedir. Tek bir operasyon ile süreç sonlanabilir ve ihtiyaç duyulan bölgeye göre 1 saatten 6-7 saate kadar operasyon süreci gerçekleşebilir. Ek bir komplikasyon gözlenmediği takdirde aynı gün taburcu olma imkanı söz konusudur ve kişilerin normal yaşantılarına dönmesi için bir istirahat süresine ihtiyaçları yoktur. Yalnızca ilk yıkamaların doktor kontrolünde gerçekleştirilmesi ve doktor yönlendirmelerine harfiyen uyulması önerilmektedir. Saç ekimi işlemi sonrası hassasiyet çoğunlukla hissedilmez ve kafa bölgesine saç ekiminin gerçekleştirildiği bölge bir haftalık süre içerisinde iyileşme gösterir. Genellikle sürekli ve kalıcı sonuçlar elde edilen saç ekimi uygulamasının asıl sonuçları 6 aydan 1.5 yıllık süreç içinde kendini göstermektedir. Saç Ekimi Uygulamalarında Kullanılan Yöntemler Nelerdir? Saç ekimi uygulamaları günümüzde çok sayıda farklı yöntem üzerinden uygulanabilmektedir. Yöntemler elbette hastanın ihtiyaçlarına ve kişisel özelliklerine göre değerlendirilerek seçilir. Bu kapsamda değerlendirildiğinde saç ekimi uygulamalarının uzman profesyoneller eşliğinde yapılması işlemin başarısı açısından oldukça önemlidir. Robotik saç cerrahisi uygulamasıyla saç köklerinin saç ekim robotu tarafından toplanması sağlanır ve saç ekim robotu ile toplanan kökler manuel olarak ihtiyaç duyulan bölgelere ekilir. DHI saç kesimi uygulaması tıraşsız kesim uygulamasıdır. Bu prosedür bir kanal açılması ile ekim işlemini aynı anda gerçekleştirme özelliğine sahiptir. Bu da saç köklerinin daha az dışarıda kalmasıyla daha sağlıklı kalma ihtimallerini artırdığı için çeşitli avantajlara sahiptir. Safir FUE saç ekimi kanal açma sürecinde özel safir uçlu bir kalem kullanılmasıyla gerçekleştirilir. Safir uçların özellikleri iyileştirme sürecini hızlandırması ve kabuklanmayı azaltmasıdır. Normal FUE saç ekimi ise mikro motorlar aracılığıyla gerçekleştirilir. Toplanan saç köklerinin yine manuel olarak açılan kanallara ekilmesiyle süreç sonlandırılır. Saç Ekimi İşlemi Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir? Saç ekimi uygulamasına saçlar kestirilmeden gelinmelidir ve gömlek gibi kolay çıkarılabilen kıyafetlerin giyilmesi önerilmektedir. Operasyona tok karnına gelinmesi, operasyon sürecinden önce alkol ve kafein üretiminin durdurulması gerekmektedir. Ayrıca her operasyonda olduğu gibi sigara alışkanlığının operasyon öncesinden, sonrasındaki ileri bir tarihe kadar durdurulması iyileşme hızında ciddi bir artış oluşturacaktır. Doktor ve hasta bilgi alışverişi her konuda olduğu gibi saç ekimi konusunda da oldukça önemlidir. Hastalık öyküleri ve kullanılan ilaçlar hakkında bilgi verilmesi olası tüm komplikasyonlara karşı önlem alınmasını ve bazı ilaçların bu süreçte durdurulması önerisini doğuracaktır. Saç Ekimi Sonrası Süreçte Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir? Saç ekimi uygulaması yapılan bölgenin ilk birkaç gün çok iyi korunması ve hiçbir yere değdirilmemesi önerilmektedir. Aynı şekilde birkaç haftalık süreç boyunca bölgenin dış faktörlere karşı korunması gerekmektedir. İlk ay boyunca saçların güneş ışınlarından korunması ve deniz, havuz gibi alanlardan uzak durulması önerilmektedir. Yıkama süreçleri ve diğer tüm detaylar hakkında doktor yönlendirmelerine göre hareket edilmesi ve kontrollerin eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesi oldukça önemlidir.

Sakal Ekimi Sakal ekimi uygulaması, sakal bölgesindeki problemlerini yenmek isteyen erkekler için uygulanan estetik prosedürüdür. Sakalların doğuştan yeteri kadar çıkmaması ya da birtakım faktörler üzerinden dökülme göstermesi durumunda erkek bireylerin tercih etmediği görüntüler meydana gelebilir. Ancak tüm bu problemler sakal ekimi kapsamında iyileştirilebilir ve erkekler arzuladıkları görüntüye yeniden kavuşabilirler. Sakal eksikliği özgüven eksikliği başta olmak üzere çok sayıda psikolojik problemi beraberinde getirebilir. İnsanların kendilerinden hoşnutsuzluk duyması tercih edilmemesi gereken bir yaşam biçimidir ve çareler araştırılarak uygulanabilir. Sakal ekimi de günümüzde birçok erkek birey tarafından başarıyla uygulanan bir estetik prosedürü haline gelmiştir. Kesin çözüm imkanı ile sakal ekimi, sakal bölgesindeki şekil bozukluklarının giderilmesi yönünde oldukça fazla tercih edilen bir uygulamadır. Sakalı çıkmayan veya seyrek sakal problemi ile karşı karşıya olan erkek bireyler sakal ekimi kapsamında problemlerini yenebilir ve hayal ettikleri estetik görünüme kavuşabilirler. Sakal Ekimi Uygulaması Ne İçerir? Ense bölgesinden alınan saç kökleri üzerinden sakal ekimi işlemi gerçekleştirilmektedir. Alınan köklerin sakal bölgesinde sakal ihtiyacı beklenen bölgelere entegre edilmesiyle süreç başlar ve amaç doğal bir sakal görünümü oluşturmaktır. Bu doğal sakal görünümünü elde edebilmek adına sürecin başarılı bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla sakal ekimi uygulaması yaptırmayı düşünen erkek bireylerin bu süreci uzman profesyoneller eşliğinde yönetmeleri önerilmektedir. Sakal ekimi uygulamasında toplanan kökler büyük bir titizlikle alındığı için iz kalması gibi herhangi bir komplikasyon meydana gelmemektedir. Sakalları hiç çıkmayan erkeklerde alınan köklerin yerleştirilmesi önceden planlanan şekliyle, doğal bir formda gerçekleştirilir. Seyrek sakal problemine sahip erkek bireyler için de mevcut sakal yapısı ve sakal bulunan bölgelerin formu değerlendirilerek en doğal çözüm bulunur ve tüm işlem bu doğallık çerçevesinde gerçekleştirilir. Sakalı hiç olmayan erkek bireylerin 1000 kökten 3000 köke kadar kök ihtiyacı bulunabilmektedir ancak seyrek sakal problemi yaşayanlarda bu sayı çok daha düşük olacaktır. Sakal Ekimi Öncesi Süreç Hakkında Bilinmesi Gerekenler Nelerdir? Erkek bireylerin sakallarında hiç sakal olmaması rastlanan bir durumdur. Buna ek olarak sakal seyrekliğinin yaşanması da oldukça doğaldır. Bu problemler yüzde bulunan ya da sonradan meydana gelen yara ve yanık gibi çeşitli sebepler ile gerçekleşebilir. Sakal ektirme uygulamasıyla birlikte tüm bu problemler iyileştirilebilmektedir. Sakal ekimi uygulaması hormonların tam anlamıyla yerleştiği yaşlar olan 20-22 yaş aralığından itibaren gerçekleştirilebilir. Favori ekimi ile kaş ekimi gibi uygulamalar da benzer prosedürler içermektedir. Sakal ekimi uygulaması saç ekiminden farklı olarak yoğunluk üzerinden de değerlendirilmektedir. Her kişinin sakal özelliği birbirinden farklıdır ve sakal ekimi uygulaması bu tip değişkenler üzerinden de değerlendirilerek gerçekleştirilir. Sakal ekimi öncesi süreçte detaylı bir planlama evresinden geçilir ve hastanın mevcut sakal yapısı değerlendirilerek ihtiyacına göre en doğal çözümü elde etme amacıyla çalışılır. Sakal Ekimi Sonrası Süreç Hakkında Bilinmesi Gerekenler Nelerdir? Sakal ekimi uygulaması hemen sonrasında yüzde kızarıklık görülmesi oldukça doğal ve rastlanan bir durumdur. Bu görüntünün altında pıhtılaşmış kan yatmaktadır. İlk günler sakal bölgesinin korunması oldukça önemlidir. Birkaç gün içinde yapılacak temizleme işlemi ile artık sakallar görünmeye başlar. Vücut yeni ekilen sakal köklerini beslemeye başlayacaktır ve bu da sakal kökleri ve çevresinde küçük kanamalar meydana getirebilir ancak bu durum kısa zaman içinde ortadan kaybolacaktır. Aynı şekilde sivilcelerin de sakal bölgesinde meydana gelmesi doğal bir sürece işarettir ve zamanla bu sivilceler de yok olacak ve sağlıklı bir sakal görüntüsü elde edilecektir.

Kaş Ekimi Kaş ekimi operasyonu, kaş bölgesinde istenmeyen görüntüye sahip bireylerin yaptırabileceği estetik bir prosedürdür. Çoğunlukla kadın bireylerde görülse de erkek bireylerin de kaş ekimine ihtiyacı olabilir. Kaşlar yüzümüz açısından oldukça büyük bir öneme sahiptir çünkü kaş şekli tüm görüntüyü etkileyebilen unsurlar meydana getirir. Dolayısıyla kaş bölgesinde yaşanmış bir deformasyon yüz ifadesinde büyük değişikliklere yol açacaktır. Bu da kişilerin istemediği durumlar ortaya çıkarabilir. Kendilerinden çekinen, kendilerinden hoşnut olmayan bireylerin yaşadığı özgüven, utanma problemleri gibi çok sayıda yakınmayı yenmesi için kaş ekimi prosedürü başarıyla uygulanmaktadır. Oldukça önemli bir yüz detayı olan kaşlar, çeşitli sebepler üzerinden dökülerek seyrekleşebilir, bazı durumlarda tamamen yok olabilir. Kaş ekimi uygulaması bazı durumlarda kaş kaldırma operasyonuyla birlikte gerçekleştirilebilir. Kaş Ekimi Yöntemleri Nelerdir? Kaş ekimi uygulamaları çok sayıda yöntem üzerinden gerçekleştirilse de en çok kullanılan yöntem FUE yöntemidir. FUE yöntemi ile gerçekleştirilen saç ekimi uygulamaları başka bir bölgeden alınan kıl köklerinin ilgili bölgeye ve ihtiyaca göre entegre edilmesiyle gerçekleştirilir. Amaç yüz şekli ve ifade üzerinden değerlendirilerek en doğal kaş görünümünün oluşturulması üzerinedir. Kaş ekimi uygulamasıyla birlikte kişi kaş dökülmesi problemini sonlandırabilir ve yeni kıl köklerinin güçlü olmasıyla beraber kalıcı olarak hayal ettiği ifadeye kavuşabilir. Aynaya baktığında arzuladığı görüntüyü görmesi tekrar iyi hissetmesine yardımcı olacaktır. Kaş ekimi uygulaması basit bir süreçtir ve titizlikle gerçekleştirilen kaş ekimi prosedürü sonrasında oldukça doğal bir görüntü elde edilebilmektedir. Kaş Ekimi İşlemi Nasıl Gerçekleştirilir? Kaş ekimi uygulaması çoğunlukla lokal anestezi altında gerçekleştirilen bir prosedür içermektedir. Kaş ekimi sürecinden önce kaş ekimi için toplanacak kıl köklerinin hangi bölgeden alınacağına karar verilmektedir. En faydalı ve en sağlıklı bölge, doğallığı açısından da ense bölgesidir. Ense bölgesinin yanı sıra koltuk altı ve kollardan bulunan köklerden de ihtiyaca göre kök alınması ihtimaller dahilindedir. Bu bölgelerde bulunan kıl kökleri kolay dökülmeme özelliğine sahip olmalarıyla birlikte yapı olarak güçlü olduklarından daha kalıcı çözümler elde edilmesini sağlar. Elbette bu köklerin seçimi en doğal görüntüyü elde edeceğiniz ve fazla uzamayarak sizi başka problemlerle karşı karşıya bırakmayacak şekilde yapılmalıdır. Bu nedenle sürecin uzman profesyoneller tarafından yönetilmesi oldukça önemlidir. Sağlıklı bir kaş görüntüsü elde etmek için kişinin ihtiyacına göre kök toplaması gerçekleştirilebilir ancak ortalama 500 kök kaş ekimi için yeterli olmaktadır. Kaş ekiminde en önemli detaylardan biri simetrik iki kaş elde edilebilmesi ve dengeli bir görüntü elde edebilmek adına tüylerin çok sıkı bir şekilde işlenmesidir. Kaş Ekimi ve Sonrası Süreç Hakkında Bilinmesi Gerekenler Nelerdir? Kaş ekimi öncesi süreçte hasta ve doktor arasındaki bilgi alışverişinin tam olarak sağlanması çok sayıda konuda avantaj sağlamaktadır. Bu süreçte planlama aşamasına geçilir ve yüz ifadeniz ve ihtiyacınız olan diğer tüm konular ışığında değerlendirme yapılarak operasyon sonrasında nasıl bir görünüm elde edeceğiniz planlanır. Bu konuda operasyon öncesinde doktor kişiyi bilgilendirecektir. Kaş ekimi uygulaması sonrasında hastanede yatış ihtiyacı genellikle yoktur. Ancak kişi doktorunun yönlendirmesi doğrultusunda hareket etmeli ve kontrollerini ihmal etmemelidir. Bazı durumlarda şişlik gibi durumlar ortaya çıkabilir ve bu normal bir durumdur ve zamanla kendiliğinden iyileşecektir. Aynı zamanda kaş ekimi sonrasında dökülme gözlemlenmesi de normaldir ancak kökler yerinde kalacak ve yeni tüylerle tekrar kendini ortaya çıkaracaktır. Kaşların tamamen doğal bir hal alması belirli bir zamanın ardından meydana gelecektir. Kaş ekimi sonrası bakıma da dikkat edilmesi büyük önem teşkil etmektedir. Tam iyileşme süresi için ilk 10 günlük sürecin atlatılması yeterli bir süre olarak belirtilebilir.